E-mail Adresinizi Giriniz

Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kaptan James Cook Avustralya'nın Keşfi

Kaptan James Cook ve onun ünlü gemisi Endeavour hakkında bir yazı. Büyük Okyanus'u adım adım keşfederek yeni ülkelerin doğmasına neden ünlü kaşifin yeni toprakları bulma ve isimlendirme süreci oldukça ilgi çekici. İngiltere Kraliyet Donanması'nın en genç kaptanlarından birisi olan Cook, kısa zamanda usta bir denizci olduğunu kanıtlamıştı. Endeavour, Tahiti'nin geride kalmasından bir ayı aşkın bir süre sonra küt pruvasını Pasifiğin dalgaları üzerinden aşırıyordu. Dört bir yanında dünyanın en büyük ıssızlığı uzanıyordu. Geminin aradığı aslında, 100 yıldan uzun bir süre önce Abel Tasman isimli bir Hollandalının bir haritaya attığı bir çizikten ibaretti. Eylül 1769 sonlarında, Cook'un mürettebatı umut verici işaretler görmeye başladı. Sular daha açık renkteydi ve daha sığ görünüyordu; üstünde yosunlar yüzüyordu ve midyelerle kaplı odun parçaları vardı. James Cook'un rom motivasyonu Cook gündüz vakti karayı gören ilk adamına bir galon, gece görene de iki gal

İZMİR'İN KAYIKLARI

  İzmir Körfezi’nde 17. yüzyıldan 1900’lü yıllara kadar kullanılan ve kentin simgesi haline gelen “İzmir’in Kayıkları”   Peremeci , Osmanlı Dönemi'nden günümüze gelmiş bir meslek adıdır. Peremecilik Türkçe sözlüklerde  "Pereme kullanan veya yapan kimse"  olarak tanımlanmaktadır.  Pereme  ise  "Gondola benzeyen bir kayık"  olarak ifade edilmiştir. Osmanlı kayıtlarında bu kayıkların ismi pereme olarak geçmektedir. Pereme ve Peremeci ifadeleri hakkında henüz netlik kazanmamış tanımlamalar mevcuttur. Kelimenin aslının  "pereme"  mi yoksa  "peremeci"  mi olduğu tartışma konusudur. Çünkü bir kısım araştırmacı ve dil bilimcilere göre Peremeci, tanımda ifade edilen kayığı kullanan, yapan veya idare eden kişi değil, doğrudan bu kayığın kendisidir. Naci Lûgati de ise, Pereme (Perama, Rumca)  "iki kürekli yani bir çifteli ağır kayık"  olarak ifade edilmiştir. 20. yüzyıl Larousse’un da ise  "perame"  kelimesinde iki yelkenli, Türk bay

BALİNA AVCILIĞI TARİHİ

Balina avcılığının, yelkenli teknelerle yapılmış olduğu dönemleri de unutmamak gerekir. Bizlere o günleri en iyi anlatan, ABD’li yazar ‘Herman Melville’ in 1851 de tamamladığı ‘Moby Dick’ romanıdır. İki kez beyazperdeye aktarılan bu romanda yazar, ‘Kaptan Ahab’ın geçmişinde, ayağını koparıp, onu topal bırakan beyaz bir balinadan intikam almak için, O’nu yedi denizde kovalarken, gemisi yaşanan hayatı müthiş bir güzellikte anlatır. ‘Gregory Peck’in olağan üstü oyunu ile sinema klasikleri arasına giren Moby Dick filminde tüm bu yaşanılanları izleme fırsatını da yakalamış oluyoruz. Balina avcılığında kullanılan gemilerin, mallarını limanlara ulaştırma gibi problemleri yoktur. Bu gemiler uzun süre denizlerde, balina peşinde seyir ederler. Ayrıca balina yağını eritebilmek için ocaklara ve kazanlara ihtiyaçları vardır. Bununla birlikte eritebilmek için kullanacakları odunu, kömürü de beraberlerinde taşıyacaklarından geniş ve hantal gemiler olarak inşa edilirler. Ayrıca ambarların

KON-TİKİ TEORİYİ KANITLAYAN DENEY PAPİRÜS BİTKİSİNDEN YAPILMIŞ TEKNE İLE GÜNE AMERİKAYA YAPILAN SEYAHATİN HİKYESİ

  ANTİK ÇAĞ GEMİLER Elimizdeki belgelerde tarihin ilk yelkenlilerin M.Ö 3400 yıllarında Mısır’da, Nil Nehri’nde dolaşan, gövdeleri sazlardan yapılmış teknelerden olduğunu öğrenmiştik. Bu tür gemiler ile Eski Mısırlıların asırlar öncesinde Atlantik Okyanusu’nu geçip, Güney Amerika’da da medeniyetlerini devam ettirdikleri bir teori olarak kabul edilmekteydi. Bu teoriyi ispatlamak isteyen Norveçli kaşif ve bilim adamı Thor Heyerdahl, 1969 yılında Mısır piramitlerinin gölgesinde, adını Ra (Mısırlıların Güneş Tanrısı) koyduğu, gövdesinin tümü papirüs saplarından oluşan bir saz tekne imal etti ve denize açıldı. İlk seferinde başarılı olamayan Heyerdahl, ikinci seferinde Ra 2 ile Atlantik’i geçmeyi başardı. Kon-Tiki Polinezya yerlilerinin Güne Amerika’dan yelkenlilerle geldiklerini kanıtlamak için, 5 arkadaşı ile beraber, balsa ağacı kütüklerinden son derece ilkel şekilde imal edilmiş, adını ‘Kon-Tiki’ koydukları yelkenli sal ile 1947 yılında, Peru sahillerinden yola çıkarlar. Hi

YELKENLİ TEKNELERİ TANIMAK YELKEN, SALMA, RÜZGARLAR, SEYİRLER

YELKEN İnsanoğlunun ateşten ve tekerlekten sonraki en büyük keşfi, doğanın büyük gücü rüzgardan faydalanarak araçları hareket ettiren, günümüze kadar gelişimini sürdürmüş ve gelecekte de sürdürecek olan yelkendir. Havada uçan balonu, denizdeki yelkenli gemiyi, buz üzerinde kayan aracı, değirmeni çeviren kanatları hareket ettiren rüzgar, asırlar boyunca insanlığa yardımcı olmuştur. Medeniyetin gelişmesinde yelkenlilerin rolü ilk sıralardadır. Rüzgar gücünün etkisi ile şişip, ait oldukları araçları bulundukları yerden uzaklara taşımaya yarayan yelkenler, önceleri sazlardan örülerek veya deri parçaların birbirine dikilerek imal edilmekteydi. Tarihte bilinen en eski yelken Mısır’da yetişen papirüs bitkisinin liflerinin dokunması ile elde edilen, bir çeşit hasırdır. Fenikelilerin (M.Ö 4000- M.Ö 64) ham iplikten dokunmuş yelkenler kullanıldığı biliniyor. Bez yelkenlerin üretim teknolojisi asırlar boyunca çok az değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Bugün hala birçok klasik

KRALLARIN MARİNASI 'MARİNA DEL REY' TARİHİ

  Marina del Rey Los Angeles, California'da bulunan ve Los Angeles bölgesinin büyük bir tekne ve su rekreasyon hedefi olan isimsiz bir limana sahip, tüzel kişiliğe sahip olmayan bir sahil topluluğudur. Liman, Kuzey Amerika'nın en büyük insan yapımı küçük zanaat limanıdır ve yaklaşık 5.000 tekneye ev sahipliği yapmaktadır. Bölge, paddle board ve kano kiralama, yemek gezileri ve yat kiralama gibi hem kara hem de su aktiviteleri için popüler bir turizm merkezidir. Kara etkinlikleri arasında çeşitli bisiklet yollarında bisiklet sürmek, kıyı boyunca yürüyüş yolları ve kuş gözlemciliği yer alır. Yaban hayatı izleme fırsatları arasında Kaliforniya deniz aslanları ve liman fokları bulunur. Yunuslar ve balinalar ara sıra limanın daha derin sularını ziyaret ederler. Bu Batı Yakası, Santa Monica'nın yaklaşık 4 mil (6,4 km) güneyinde ve Los Angeles Uluslararası Havaalanı'nın 4 mil (6,4 km) kuzeyindedir. Liman Los Angeles İlçesine aittir ve Plajlar ve Limanlar Dairesi (DBH) ta